Turkmenler ve kapaniler 100 yil once oldugu gibi yine ulusal bütünlüğü korumak konusunda ortaklasti. Maturidi islam ve kapani ortaklığı eskiden olduğu gibi yine milli kuvvetlerin ve devlet aklının çekirdeğinde. Muaviye Roma Eş'ari islami tarih boyunca hep iktidar olmaktan gayrısını hedeflememiş firsatci bir işbirlikçi renktedir. Zaten bu nedenle Hz. Muhammed'in bütün sülalesini ve fikrini öldürmüştür.
Türkiye devlet akli denilen sey 15.yy dan beri yahudi sünni ortaklasmasinin uzerine kurulu. Ancak yahudiler de kendi aralarında ayrışıyor. Anadolu-türk devletini kendi öz devletleri olarak görenler ve sadece kendi çıkarlarını düşünen israilci siyonistler. Bunlarin dışında hıristiyanlarla işbirliğine girmiş kürtler ve bazı islami tarikatler de var.
Su anda chp her anlamda Amerikan katoliklerinin ve amerikan ulus devletinin patronluğunu devam ettirme isteğinin türkiye uzantısı konumunda. Partililerin kimisi bunu cok iyi biliyor kimisi ise farkında değil. Chp'li seçmen ise aslında vatanseverdir ve bu durumun ayırdına varacaktır.
Aynı şekilde AKP ise Turkiye' nin bekasının kurulus zamaninda olduğu gibi yahudi sermayesi ile ve ingiliz çizgisinde olduğunu düşünüyor. Akp'li musluman seçmen de bunun farkında değil.
Sonuçta devletler ittifaklar kurarak ve seçtikleri guce dayanarak yol alırlar zaten. Dolayısiyla ittifaka girilmis olmasi sorun teşkil etmiyor.
Bugüne kadar sürekli vatan millet sakarya ya da allah kitap ve yahudi düşmanlar edebiyatı yapıldığından seçmen asla gerçegi anlamıyor. Devletin pragmatik davranması onu hayatta turan şeydir . Yukarıdaki edebiyatın bağlayıcılığı ise sadece halka sunulmuş afyonlar.
Durum özetle şudur: Silah zoruyla küresel patron olmayı ve kuresel zorbalik sömürü sistemini dayatmayı arzulayan ve bunun icin artık çok açık oynayan Amerikan ulusalcı katolikleri, Irlandali Stuart hanedani ve Israil sağı chp, hdp pkk ve fetö eliyle mücadele veriyor bu gruplar karakasi sabatayciligi tarafindan destekleniyor ve esas amaçları Turkiye' nin bekasi degil. Diğer yanda ise Rotschild sermayesi ve ingiliz Windsor hanedanı ortakliginin kureselciligi var. Turkiye'nin bu çizgide yer almasının ulusal bütünlük ve beka garantisi olduğunu düşünen kapani sabataycilari ve türkmenler var. Erdoğan Akp'si bu ortaklaşmanin gücudür.
Türkçü islamci ya da batıcı laik söylemler sadece perdelemedir ve anadolu halkını aptal yerine koymaktır. Oysa buna gerek yok. Anadolu halkı ülkenin bekasına hep destek vermiştir. Kandırmaya gerek yok artık.
FETÖ TEMIZLENIYOR MU
Fetö sektinin tescilli militanları devletten temizleniyor ama asla perde gerisindeki fetö'ye ve kurucu ve kollayıcılari olan karakaşi sabatayçılarının medya ve sermayesine ve siyasetçilerine dokunulmayacak. Çünkü karakaşi ve kapanî çatışmasının, devletin yok olmasına neden olacağı görüldüğünden yeni bir ortaklık kurulmaya çalışılıyor.
Mustafa Kemal'in Kapanilerin icinde yetisen biri olmasına ve yakin çevresindeki asker ve bürokratları bunlar arasından seçmesine rağmen devlette Karakaşiler de yer vermesi ve her güçten yaralanmaya çalışan denge politikasına tekrar dönülmesinin bir zorunluluk olduğu çok açık görüldü. Araya serpiştirilmiş salatadan musluman ama aslında ısrailiyat dolu kullanışlı mehdici tarikat yığınlarının işlevi sona erecek. Erdoğan iki yahudi dönme gurup arasında dengeli bir şekilde devleti paylaştırarak Turkiye'nin ulusal bütünlüğüne ve bekasına dair gerekli tutumu takiniyor. Devlet Ingiltere ve Rothschild çizgisinde konumlanıyor. Yeni finans merkezi olarak tanımlanan Istanbul, faiz tefeciliginin merkezi olacak. Bu, devletin ve sermayedarlarının çok işine gelir. Güçlü Türkiye denilen budur. Devletin bekası konusunda buraya kadar olan secim anlaşılabilir. Bizim sorgulamamız ve yukarıda bahsettiğim gerçeğin uzerinden nasıl bir halk faydası taraftarı bir muhalefet geliştirilmesi gerekliliğini tartışmamız gerekiyor.
Amerikan faşist ve zorba devlet hükümranlığının karşısında duruluyor olmasını anti emperyalizm olarak ve de doğru bir şekilde tanımlayan iktidar yanlısı medya, ısrarla ve özenle Ingiliz menşeli Rothschild para imparatorluğu emperyalizmine eklendiğimizi sakliyor. Elbette Türkiye, kapışan güçlerden birine yakın durmak zorundaydı zira kendisi karar verici değil. Ve hatta bölgede ikisi arasın daki gerilimi de iyi değerlendirme ve kendisine avantaj yaratma şansı da var. Bu tercih anlaşılır ve gereklidir belki, söz konusu devlet ise. Ancak hickimse halkı aptal yerine koymasın artık. Bu durumda Türkiye muhalefetinin, devleti sosyal bir hukuk çizgisine çekmek üzere tavir alması ve amerikan köpekliği yapmaktan vaz geçmesi gereklidir. Evet iktidar ve çevresi medyanın, bangır bangir bağırarak kufrettirdigi yahudiler, 15.yydan beri bu devletin direksiyonundadırlar. Aslında iki gurup birbirine kufrettiriyor. Müslüman şekilli tarikatlerin şeyhleri ve şeyhülislam dahi olmuş yahudiler bir birleriyle ve katoliklerle kapışıyor. Bunlar son 550 yıldır Osmanlı devletinin asli unsurlaridir.
Artık bu iki gurubun anlaşması gerekiyor. Türkçülük, kürtçülük, arapçilik yapanlar işlevini doldurmak üzere.
Bu iki gurubun anlaşması çok kolay olmasa da bu yola girildi. Yakinda Mhp dağılacak. Milliyetçi Türkiye partisi diye bir hristiyan destekli parti çıkacak. CHP'de kendisini yenilemek zorunda kalacak zira bu yeni kurulan partiye katılacak chp'li gruplar var.
Akp içerisindeki çekişmeli hal yeni bir dengeye kavuşacak. Herşey 2019 değişimine hazırhale getiriliyor. Ancak hala Trump amerikası olan, karşılıksız dolar petrol ve silah katolikleri ve evangelistleri itiraz ediyor. Bu çatışmayı ortadoğuda, yakında çıkarılmak istenen suudiler ve iran savaşıyla pekistirecekler. Iran suriye ve rusya, Rothschild tarafını temsil ediyor. Türkiye bu tarafa yakın destek verse de devlet icin avantajlar arıyor. Iki tarafa da tam teslim olmayan ama ingiliz Rothschild projesini daha avantajlı bulan bir Türkiye var şimdi.
VATIKAN NEREDE PEKI?
Vatikan projesi olan amerikanci Avrupa Birliği projesi dağıtılıyor. Yerine Rothschild ve ingiliz projesi olan avrupa kurulacak. Fetö ile amerikan evangelistlerine bağlanarak kurulmuş olan ilk baştaki Akp bu nedenle ilk avrupa projesine gönülden hizmet etme çabasındaydı. Bu evangelist avrupa birliğinin hizmetlisi bir dandik halife osmanlısinin propagandası bu yüzden yapildı ve bu aynı zamanda Israil sağının kankasi olacaktı. Mustafa Kemal'e küfür furyası kendisini atatikçi diye satanların patronları ve fetö eliyle başlatıldı. Şimdi ise Erdoğan, Atatürk konusunda bambaşka bir olumlu tavir takındı ve hedefte diğer gurubun sembolü Inönü var. Ama Rothschild ve Ingiltere çizgisi ile Amerika'nın yolları ayrılınca Erdoğan ile fettullahin da yolları ayrıldı.
Bakın daha dune kadar kavga ettiğimiz Almanya, bizimle aynı noktada Barzani' nin referandumuna karşı çıkıyor. Adana Incirlik'ten uçaklarını Ürdün'e aktarma kararı aslında Amerika'nın bahçesinden çıkıp Ingiltere'ye yanaştığı anlamındadır. Zira Ürdün de, Katar gibi ingiliz ve Rothschild çizgisindedir. Fransa da yeni başkan Macron ile birlikte, Ingiltere ve Rothschild ortaklığına bağlandı . Bu yeni konumlanan Almanya ve Fransa'nın direksiyonda olduğu Avrupa, kendisini yenileyecek. Eşit ağırlıklı 29 üye durumu fes edilecek. 6 büyük avrupa ülkesi ve onların sömürerek kontrol ettiği çevre ülkeler şeklinde yeniden kurgulanacak. Bu avrupa ile Türkiye stratejik ortaklık kuracak. Sonucta ikisi de Rothschild finans imparatorluğunun altın endeksli dünyasına ve Çin ile Londra'yi bağlayan Ipek Yolu, yeni pasifik dengesine eklendiler. Evvelki günün dostunun düşman, dünkü düşmanın dost olduğu, hizmetliler sektöründe görece bağımsızlık kazanmanın yolu, büyük payı büyük patrona bırakmak. Yeni Siyon, Türkiye'dir diyenler bir iki adım önde.
NASIL POZISYON ALMALIYIZ O HALDE ?
Fetö'yü Londra'nin parası kurmuş ve CIA'in gücü kolluyordu. Ingiltere ve Amerika' nin birbirlerine düşmesinin sonucunda bu örgüt, hizmetliler ve kaynaklar diye ayrıştı. 15 temmuz, CIA güdümündeki hizmetli militan fetö'nün, Ingiliz çizgisine yapmaya kalkıştığı darbedir. Başarısız olmasının sebebi ise ortaklığın bozulmuş olması ve kaynak olanın maşalara karşı durmasıdır. Ordu içindeki batıcı kanat Ingiltere çizgisinde yer almakta olduğundan amerikanci darbeyi püskürtmüstür. Halkın sokağa dökülmesi ancak bu nedenle sonuç alıcı olmuştur zira amerikan darbecileri darbeyi gerçekleştirseler dahi ülkeye egemen olamayacaklarını anlamışlardı. Bu darbe buz gibi gerçektir. Darbeye tiyatro diyerek sulandırmaya çalışan da darbe girişimine karışanlara dair yargılama sürecini sulandırmak için bir sürü alakasız kişiyi şüpheli diye içeri yılmaya çalışan da işte bu amerikanci uzantilardir.
Ülkenin tamamı ile teslimi ve parçalanması projesi olan amerikan çizgisine doğal olarak direnç gösteriliyor, gösterilmelidir. Buraya kadar herşey normal. Ingiltere'nin de kendi çıkarları için bu direnişi desteklemesi de normal. Burada problem Ingiltere'ye tamamıyla teslim olalım diyen Akp sermayesidir. Erdoganci azınlığın aldığı pozisyon bir yere bütünüyle yapışmak yerine mümkün olan maksimum avantajlı dengeyi kurma çabası. Ancak tonlarca hata yapılıyor. Yalnızlığını gidermek için başka sektlere, tarikat örgütlenmelerine tutunuyor. Ve elbette bütün siyasetçilerin yaptığı gibi din hamaseti yapıyor zira bunun etki gücü çok yüksek . Ancak dışarıya gösterildiginin aksine Akp'yi destekleyen sermayeler ile Erdoğan Akp'si arasindaki çekişme büyük. Daha önceki yazılarımda değindiğim gibi yeni bir ortaklık kurulması zorunlu görülüyor. Bu da tavizler gerektiriyor.
Parçalanmak ve yok olmak yerine, görece güçlü ve bütünlüğünü koruyarak var olmak arasındaki seçim yapma zorunluluğu , Turkiye'yi doğal olarak Ingiliz çizgisine yöneltiyor. Bu anlaşılabilir. Ve hatta konjonktür içerisinde belki de zorunlu bir seçenek olarak karşımızda duruyor. Yani Amerikan emperyalizminin parçalayıcı çizgisi yerine ingiliz emperyalizminin yandaşı olma durumu. Ok bunu anladık diyelim ve Amerikan emperyalizmine ve Türkiye temsilcilerine karşı durduk, iyi de bu arada ülkenin bütün tersanelerine girilmiş ve dört bir köşesi, yabanci sermayeye peşkeş çekiliyorsa ne olacak. Küçük üreticilerin, yerli tarımın, yerli bağımsız üreticinin yok edilmesine dönük küresel projeler tıkır tıkır işliyorsa ne olacak. Iste bu hakli eleştirileri öne çıkaran CHP, bu yolla kendisinin amerikan emperyalizminin ayakçısı olduğunu saklamayı basariyor. Akp nin ingiliz modeli kureselciliginin, amerikan kureselciliginden farkı, yavaş yavaş ısıtılan sudaki kurbağanın, pişiridildiğini fark etmemesi örneğindeki ironi gibi. Iste bu nedenle Akp' nin iç politik ve ekonomik adımlarının büyük çoğunluğuna muhalefet etmek gerekiyor. Aynı bakışla da CHP' nin amerikanci teslimiyetçi dış politik tavrına ve abd aparatları olan fetö ve pkk/pyd ile olan ilişkisine de muhalefet etmek gerekiyor.
Çözümsüz değiliz aslında. Ama üzerimizde egemenlik kavgası veren iki gücün anaforuna kapılmayacak bir yola yönelmeliyiz. Aslında bu güçler çatışması bize avantaj sağlıyor.
Tartışılacak ve uzerinden yol alınacak yer burası.
23.6 ° / 15.3 °
21.7 ° / 12.8 °
