İNGİLİZ CASUSUN HATIRALARI

Efendim İslam’ın yok edilmesi planları son beş yüzyıl olduğu gibi günümüzde de son sürat devrededir. Küçük bir kitap olan İngiliz casusu Hemper’in hatıraları kitabını okumuş olanlar bilirler günümüzde aynı olaylar anlatılanlar gibi cereyan etmektedir. Türkiye’nin yükselişi ile beraber dünyada İslam ve Müslüman düşmanlığı her zamankinden fazla devam etmektedir. Günümüzde milletin ve devletin başına bela olan Feto projenin devamı olarak sahneye konmuştur. Görülmektedir ki; bunlar projeden vaz geçmemişler solundan sağından çekiştirerek olaya devam etmektedirler. Feto projesi ve darbe planları sekteye uğrayan dış güçler projenin devamı için halkı Müslüman olan ülkelerde benzer projelerde başarı sağlamışlardır. Bakın beyler ve bayanlar Feto ve gerisinde olan melunlar İslam nerede var ve doğru ise onu ele geçirmek için yapmadıklarını bırakmamışlardır. Ülkemiz coğrafyasında en doğru en az bozulmuş İslam’ı uyguladıklarını bildiklerinden projenin Türkiye’de başarılı olması çok önemlidir. Bunlar için önemli olan şey İslam’a ait en ufak meseleyi bile değiştirmektir. Şu anda Türkiye’de Almanlar ve İngilizler Fransızlar belli bölgeleri işgal planı yapmışlardır. ABD bunların üstünde bir kimlik sergilemektedir. ABD nin planı hukukçu ve polis kimliğidir. Yani yerleşik düzende oturan Hristiyanlaştırılmış halka polislik yapmaktır. Bu planları İngiliz yapar uygulamaya koyan koordinasyonu sağlayan ABD dir. Dünyada halkı Müslüman olan ülkelerde Feto projesi benzeri kişiler üzerinden neticeye ulaşsa da en önemli olan Türkiye ayağı bloke olmuş görünmektedir. Elbette yenilen doymazmış bunlar diğer terör örgütleri ile savaşa devam etmektedirler. Feto kanalı da kapanmış değildir. Savaş o kanalla da devam etmektedir. Şimdi gelecek planları içinde Türkiye’nin Suriye’ye girme projesinde başarılı olan batı planın ikinci ayağını devreye koymak üzeredir. Peki, planın ikinci ayağı nedir sorusunun cevabı; top yekûn imha hareketini gerçekleştirecek tek silah ile büyük katliam planıdır. Bunun merkezi Ortadoğu ve Şam yakınlarıdır. Bu katliamın asıl hedefi daha büyük kitleleri savaşa çekebilmektir. Bunun ön işaretleri 11 kişinin şehit olmasıyla güneydoğuda verilmiştir. Kullanılacak silahın nükleer silah olması büyük insan kitlelerinin ölümüne ve telef olmasına sebep olacaktır. Burada bir problem vardır. Ortadoğu’nun savaş sonrası temiz olması gerekirken radyasyon benzeri kirlilik onları korkutmaktadır. Diğer taraftan patlatılacak bu silah ile yapılmak istenen nedir. Asıl önemli olan budur. Daha önce ülkemizde solculara atılan bombanın ihalesi sağcılara, sağcılara atılan bombanın ihalesi solculara kalmış olmakla aynı şekil burada da kullanılacaktır. Atılan bombanın ihalesi Türkiye’de kalıp; tüm batı Türkiye Suriye’de katliam yapmaktadır şeklinde dünya kamuoyuna sunacaktır. Bu neyi getirecektir. Batı Türkiye’nin Osmanlı projesi dahilinde hareket etmesi ile beraber dünyayı karşısında bulacak ve yalnız kalacaktır. Bu olayın çözümü önemlidir. Dünya kamuoyunda saldırgan konumuna düşmüş Türkiye’nin yapacağı aslen çok şey vardır. Onlar bu olayı kullanarak cezalandırmaya çalışacaklar ama karşılığında olayı çözmek için Türkiye’den toprak isteyeceklerdir. B planı ise Türkiye Suriye’de operasyon yapmakta iken ülkemiz sınırlarında benzer bombayı patlatmaktır. Burada yapılmak istene darbede başarılı olmayan batı Türkiye’nin ayağına çelme takarak ilerlemesini durdurmak zorundadır. Çünkü bilmektedirler ki; bir kez daha Osmanlı gibi büyüyebilen Türkiye Cumhuriyetini tekrar susturmak mümkün olmayacaktır. Top yekûn birlik beraberlik içinde Batı haçlı topluluğuna cevap vermek durumundayız. Şehitlerimize bilvesile rahmet dilerken sağlık ve mutluluk içinde kalınız efendim. Saygılarımla.