ŞOK TEDAVİSİ

Efendim günümüzde devletlerarası hukuk mücadelesi diye bir şey kalmadı. Herkim nasıl istiyorsa o şekilde davranmakta. Devletlerarası hukukun en çok yürürlükte olduğu iki temel var. Bunlardan birisi ticaret ve para yani iktisadi hayat. İkincisi ise inanış kültürü. Maddi hayatın olmazsa olmazı para insan hayatının dünya algısında değerlendireme ölçütü şeklinde devrede. İnsanları iki türlü bir arada tutabilirsiniz. Ya parası ne ise verip satın alırsınız. Burada yapılması gerekli kurallara uymayanı cezalandırma kültürü yanı başındadır. Cezası ekonomik olarak boğazını sıkıp geçimini engellersiniz. Ödüllendirme gerektiğinde ise eskilerin dediği at avrat silah ile güçlendirirsiniz. Eğer güçlü iktidar sahibi iseniz dünyanın yönetimi size kalır. Bu ise kısıtlı bir süreyi kapsar. Dünya yönetiminde olmak toplumu okuyarak gerekli tedavileri can yaksa bile almakla olur. Daha değişik açıdan sonsuz iktidar insan olandan kimseye nasip olmaz. Hepsi mahdut sürelerdir. En iyi ihtimalle bu süre 15-20 seneyi geçmez. İktidarlar insana dünya hayatında güç ve liderlik sağlarlar. Bu kişinin bir nevi tanrılaşmak isteğinin tezahürüdür. Peki, kadın olarak böyle düşünmüyorum diyebilirsiniz. Siz nasıl böyle düşünürsünüz. Kadın düşünce yapısında aidiyet duygusu ile bir erkeğin kolu kanadı altına girmek temel düşüncedir. Kadın böyle düşünürken erkek verilen gücü nispetinde egemen olmak ister. Egemenliği sonsuz sürdürmek isteği nefisten gelir. İnsan ruhu ve kalbi bu şekilde düşünmezken nefis kendisini aldatarak inancın gelişmesine yol açar. İnancın gelişmesi demek kafadaki putun devrede olmasıdır. İnancın farklılaşması için toplumsal çoğunluklara ihtiyaç vardır. Her çocuk dünyaya bir anne baba ile gelir. Yaşadığı yer nasılsa ona göre düşünmeye başlar. Sonraları düşüncesi onun inancı haline gelir. Görmeden inancını değiştirmesi hiç mümkün değildir. Bebek dünyaya yeni gelince onu ayaklarından asıp poposuna şaplak vururlar. Çocuk o şokla ağlamaya nefes almaya başlar. İşte iktidar gücü veya isteği yetiştiği toplumun inanç yapısına göre şekillenmişken bunu dünyaya egemen kılmakta ben olmak iktidar hırsıdır. Her yeni insan yeni bir inanç demektir. İktidar hırsına kapılmış kimsenin ne para ne aile ne başka değerleri düşüncesini gerilerde bırakıp sadece güçlü olabilme isteğini körükler. Olayın gelişmesi için şartlar ona göre oluşturulmuş sistem sürekli iktidar hırsına kapılmış para ve güç sahibi olmak isteyen hırslı kişilerce doldurulur. Burada şok tedavisi olmazsa olmazlardandır. Eskiden gelen sisteme tedavi uygulamazsanız nefes almaya başlatamazsınız. Toplumsal çoğunluk olmadan sistemi kabul ettiremezsiniz. Peki, bu çoğunluğu buldunuz diyelim doğru karar verebilir misiniz? Cevap yine hayırdır. Gelmiş geçmiş toplumlarda sistem değişikliği yapmış bir tek peygamberleri görürsünüz. Onlar inanç ile yeni hükümler teessüs ederek iktisadi ve ekonomik sisteme ayar verirler. Bu ayar insanların yaptığı gibi değil hep uzun soluklu olmuştur. Eğer siz gökten gelen doğmalar diyerek peygamberlik makamını tamamen silerseniz insanlığa en önemli darbeyi vurmuşsunuz demektir. Dolaysıyla iktisadi sistemi de peygamberlerin getirdiği sisteme entegre etme zarureti vardır. Kültürel olarak inancı yok saydığınızda; yeni sistem, sistem koyucusu kanalıyla herkesin kendisine yontmasıyla neticelenir. Biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı çıkıp yerli ve milli demişse bu anlamın açılması gerekir. Kendisini bu ülkeden his etmeyen ait olmayan defolup kendi ait olduğu yere gitsin. Zaten günümüzde Feto severler bu şekilde midir evet. Peki, bu ayrıştırma şu anda mahkemelerde yapılabilir mi hayır. Neden; şu anda hemen herkes kendisinin kripto Fetocu ilan edileceği konusunda şüphe duyuyor. Şüphelenmek ve hayatın tüm kesimlerine paranoid düşüncenin yayılması insan psikolojisini alt üst eder. Artık böyle toplumlardan sağduyulu anlayış bekleyemezsiniz. Toplumda haşyet vahşet ve dehşetin yayılması bundan dolayı olur. Toplumda adalet duygusunu bozarsanız o toplum artık gerilemeye bitmeye başlamış demektir. Şu andan itibaren topluma yerli ve milli olmak konusunda vereceğiniz söylemler eğitimler netice vermez hale gelir. Eğer yönetici olarak güven kayıp ederseniz insanlar sizi dinlemez olur. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete sonumuz hayır olsun inşallah. Saygılarımla.